
Sonsuz Kaydırmanın Kimyası: Dopamin ve Doomscrolling
Gün içinde hiç yaptığınız iş yerine o an kaydırıyor olabileceğiniz videoları düşünüyor musunuz? İşte “doomscrolling” olarak adlandırılan kaydırdıkça kaydırma isteği uyandıran bu durumun biyokimyasal bir nedeni var: Dopamin.

Sonsuz Kaydırmanın Kimyası: Dopamin ve Doomscrolling
Dopamin Nedir ve Etki Mekanizması Nasıl İşler?
Günlük hayatta zaman pastamızdan gün geçtikçe daha fazla pay alan sosyal medya, beraberinde ciddi bir bağımlılık problemi de getiriyor. Hayatımızda kapladığı yere paralel olarak getirdiği pek çok sorun arasından yazımızda dopaminden ve dopamine bağımlı hale gelmemizden bahsedeceğiz. Bir bildirim sesi veya fotoğrafımıza gelen bir beğeniyi görmek kimi zaman bizi heyecanlandırıyor ve bunun sonucu olarak da beynimizde çeşitli mekanizmaları devreye sokuyor. Nedir bu mekanizma diyecek olursanız tabii ki: Dopamin salımı.
Dopamin, beyinde sentezlenen temel bir nörotransmitterdir. Nörotransmitterler sinir sistemimizde, sinir hücreleri arasında mesajları ileten kimyasal habercilerdir. Dopaminin sentezi ise tirozin adlı aminoasit ile başlar ve tirozin hidroksilaz enzimi ile L-DOPA’ya dönüştürülür. L-DOPA ise L-Amino Asit Dekarboksilaz (AADC) ile nihai ürün dopamine dönüşür.
Mezolimbik Dopaminerjik Sistem, ventral tegmental alandan (VTA)[1] nucleus accumbens'e (NAcc)[2] ve kortekse uzanan dopamin nöronlarını içeren bir sinir devresi olarak tanımlanmakta olup özellikle teşvik edici belirginlik süreci aracılığıyla motivasyon ve ödül arzusunu iletmede önemli rol oynamaktadır. Ventral tegmental alanda dopamin üreten hücreler bulunur ve dopamin, nucleus accumbens’e iletilir. Bu mekanizma ile ödüle ulaşmadaki motivasyon ve elde etme duygusuna ulaşılmış olur.


Eminim ki herkes dopamini “mutluluk hormonu” olarak duymuştur. Ancak etkilerine bakıldığında tam olarak mutluluk durumu ile doğrudan bir bağlantısı yoktur. Harekete geçme güdüsünü ve motivasyonu körükler. Bu sayede dopamin size asıl ödülü değil, ödüle giden yoldaki beklenti ve hazzı sunar.
Dopamin Dengesi ve Hastalıklar
Tüm bunların haricinde dopamin; hafıza, dikkat, ruh hali durumları ve hareket sistemi başta olmak üzere birden çok fonksiyonda rol oynar. Vücudumuzda dopaminin eksik veya fazla olmasının ise belirli hastalıklarla ilgisi bulunur. Dopamin eksikliği en yaygın ikinci nörodejeneratif hastalık olan Parkinson ile ilişkilidir. Dopaminin hareket sistemi üzerindeki rolü Parkinson hastalığında görülen motor bozukluklarının temelinde yatar. Dopamin üreten nöronların kaybı, nöronlar ölmese dahi genetik ve moleküler bozukluklar sebebiyle dopamin seviyesi düşer. Dopaminin etkilediği bir diğer hastalık ise hâlâ nedenleri tam olarak gün yüzüne çıkamamış şizofreni hastalığıdır. Dopamin aktivitesindeki dengenin bozulması sonucu ortaya çıktığı öne sürülmektedir.


Yakın Çevrenizde Hissizleşen Bir Diğer Şey: Dopamin Reseptörleriniz
Modern yaşam ile beraberinde gelen hızlı dopamin kaynakları, beynimizdeki ödül sistemimizin dengesini bozuyor. Anlık dopamine bağımlı hale gelmemize yol açıyor. Sosyal medya, alışveriş veya uyuşturucu maddeler ile dopamin ihtiyacı kolay yoldan sağlanırken beynimiz artık normalde keyif aldığı egzersiz ve kitap okuma gibi aktivitelerden yeterince keyif alamaz hale geliyor. Örneğin uyuşturucu madde kullanımında ödül sistemimiz aşırı uyarıya maruz kalır ve uzun süreli kullanımda beyin bu uyarılara alışır. Diğer dopamin sağlayan kaynaklardan aynı hazzı alamayacak hale gelir. Sosyal medyamızı her an kontrol etmek belki bize kısa süreli bir iyilik hissi sağlayacak ancak uzun sürede bu motivasyon ve beklenti hissini kaybetmemize yol açacaktır.
Dopaminin tüm bu karışık ve gizemli işlevlerine baktığımızda kafamız karışabilir ama onun bize söylemek istediği tek şey mutluluğu bir bildirim sesi veya beğenide aramamamız gerektiği olabilir mi? Halbuki tüm mesele anlık heveslerden bir süreliğine uzaklaşıp dinginleşmek ve dopamin seviyemizi dengeye getirmek değil midir?
[1]: Ventral Tegmental Alan orta beyinde bulunan ve stres modülasyonu, ödül sistemi, uyuşturucu bağımlılığı, hafıza ve öğrenme gibi fonksiyonları düzenlemesiyle bilinir. VTA dopamin (DA) nöronlarının ve etkiledikleri hedeflerin işlevlerindeki anormallikler, bağımlılık ve depresyon dahil olmak üzere birçok önemli nöropsikiyatrik bozuklukta rol oynamaktadır.
[2]: Nucleus accumbens, ventral striatum’um ana bileşenidir. Ayrıca bazal ganglionların bir parçasıdır.Prefrontal korteks, nucleus accumbens’e yürütme kontrolü ve karar verme bilgisi sağlar ve bu prefrontal kortikal afferentler, uyuşturucu kullanma dürtüsü dahil olmak üzere subkortikal dürtüler üzerinde inhibe edici kontrolün ana kaynağı olarak işlev görür. Ödül beklentisi ve ödül alındığında dopamin salınımıyla “haz” duygusunu işler.
Gülcenur ÇAKIR
